Tayland – Koh Phangan

İnternette Koh Phangan’la ilgili kısa bir araştırma yapınca önünüze çıkacak ilk şey çılgın Full Moon Party ile ilgili yazı ve fotoğraflar, ikincisi ise buna tezat bozulmamış plajlar, yoga, sağlıklı yaşam ve eko turizm odaklı cennet ada görüntüleri. Bizim tecrübe ettiğimiz Koh Phangan adanın ikincisiydi.

ea-haad-yao2_mini
Haad Yao

Full Moon Party adı üstünde dolunay zamanı adanın güzel sahillerinde düzenlenen çılgın bir psytrance partisi. Half Moon Party, Black Moon Party gibi çeşitlemeleri de var. Elektronik müzik severim ama psytrance’i oldum olası kafam kaldırmıyor. Bu partilere giden kitle genelde 18-20 yaşında çok içip çok dağıtan çocuklar. Bizim adada olduğumuz zamana denk gelen bir Half Moon Party vardı. Önce gitsek mi diye heveslensek de uzun süre Koh Phangan’da yaşamış arkadaşlarımıza nedir ne değildir diye sorup bize göre olmadığına karar verdik. Yaş 30’u geçince bu tarz bir eğlence bize hitap etmiyor artık.

Tayland Körfezi’ndeki bu küçük ada parti meraklılarının yanı sıra dalış ve yoga tutkunlarını da kendine çekiyor. Adanın büyüleyici doğası büyük ölçüde korunmuş durumda ve iyi ki Tayland’ın Phuket veya Pattaya gibi diğer turistik bölgelerindeki çirkin yapılaşma burada yok. Koh Phangan’da genelde tek katlı, şık ve sevimli bungalovlar görüyoruz. Adanın güneydoğusunda, sadece botla ulaşılan Haad Tien sahilindeki The Sanctuary gibi spalar dünyaca ünlü. Adanın halkının da, dünyanın dört bir tarafından gelip buraya yerleşmiş insanların da bohem bir havası var. Gündüz yoga, meditasyon ya da dalış yapılıyor, gece de reggae barlarda eğleniliyor. Bizim Kabak veya Olympos’daki ortamın daha bir gerçek, daha bir güzel olanını göz kamaştırıcı tropik bir bitki örtüsü ve incecik beyaz kumlarla buluşturun, işte öyle. Evet, hayalimizdeki cennet ada bu.

ga-chaloklam-beach_mini
Chalok Lam

 

Koh Phangan’daki otelimiz Haad Yao’daki Sun Moon Star. Koh Samui’deki otelde hayal kırıklığı yaşadıktan sonra burada kaldığımız geniş, tertemiz ve modern villa bizi gerçekten çok mutlu etti. Otelin sahibi abla-kardeş Tay değildi, sanırım Malaydılar. Bize soğuk birer içecek ikram ettikten sonra çok net bir şekilde otel kurallarını anlattılar (gürültü yok, odaya kumlu ayaklarla girmek yok, güneş kremi sürüp yatağa yatmak yok!). Sonra da eğer acemiysek kesinlikle motosiklet kiralamaya kalkmamamızı sıkı sıkı tembih ettiler. Ah keşke biri bunu bana iki gün önce söyleseydi… Bir haftadır önümüzde eğilip bükülen, kibarlıktan kırılan Tay kadınlarından sonra bu ablaların tatlı sert tarzı önce bir tuhaf geldi ama sonra hoşumuza gitti.

Eşyalarımızı odaya atıp tepemizde toplanan bulutlara aldırmadan doğruca plaja yollandık. Gördüğümüz ilk şey gün boyu atıştıran yağmurun oluşturduğu su birikintilerinde yıkanıp neşeyle öten kuşlar oldu. Yumuşak beyaz kumlara, dümdüz denize düşen, üzerimize vurup bizi serinleten yağmurla beraber burası bir başka güzeldi. Deniz kenarında sıralanmış cafelerden birinde nefis bir yemek yedik. Sonra yine deniz kenarına kurulmuş bir çardakta boyun ve sırt masajı yaptırdık. Arda’nın sırtı tutulmuştu, ona masaj yapan güçlü kuvvetli abla itirazlarına aldırmadan kendisini bir güzel yoğurdu. Güneş batarken yağmur hala hafif hafif yağıyordu, yağmurda denize girdik. Harika bir gün oldu.

ea-haad-yao4_mini

gf-bottle-beach6_mini
Haad Yao

Adadaki bohem havanın etkisiyle rastafari kültürü çok popüler. Özellikle adanın kuzey kısmında birçok reggae bar var, hepsinde farklı bir gece canlı müzik yapılıyor. Adadaki ilk gecemizde oteldeki ablaların tavsiyesiyle “müziğin sesini takip ederek” yakındaki Rasta Home Reggae Bar’a gittik. Tayland’da canlı müzik çok popüler ve ilginç bir şekilde Batı pop müziği çalan Taylandlı bir grup ne kadar sakil duruyorsa, reggae söylemek de adamlara bir o kadar yakışıyor.

Ertesi sabah adanın merkezi, limanın da bulunduğu Thong Sala’dan araba kiraladık ve doğru güneydeki sırt çantalı turistlerin mekanı Baan Tai’de gittik. Tatlı bir cafede bir şeyler atıştırdıktan sonra adanın güneydoğu ucundaki popüler Haad Rin plajına gittik. Burası komşu ada Koh Samui’ye doğru uzanan bir burun. Bir yanında dalgasız, sakin denizi olan bir plaj var ama burada havuzlu, gürültülü oteller bulunuyor. Öteki tarafta ise koca dalgalı bembeyaz kumlu cool bir plaj var. Sabahtan beri sıcakta, jungle’ın içinde araba kullandığımız için koşarak denize girdik. Büyük bir zevkle dalgalarla oynadık.

fh-haad-rin5_mini
Haad Rin
fh-haad-rin4_mini
Very big cat 😉
fe-koh-phangan8_mini
Haad Rin’e giden yolda böyle güzel manzaralar var

Haad Rin’den çıktığımızda güneş alçalmaya başlamıştı, gün batımını izlemek için tekrar adanın batı ucuna gitmemiz gerekiyordu. Adada güneşin en güzel battığı yerlerden biri olan Secret Beach’e gittik. Soğuk birer bira açıp konuşa konuşa güneşin her yeri kızıla boyayarak denizin içinde kaybolmasını izledik. Secret Beach ile bizim kaldığımız Haad Yao’yu denize uzanan bir kayalık ayırıyor. Kayaların üzerinde yemekleri vasat, kendisi ve manzarası nefis Koh Raham diye bir restoran var. Restoranın çatısını tutan tahta direklerin arasından çepeçevre etrafını saran denize bakarken insan kendini bir korsan gemisindeymiş gibi hissediyor. Güzel bir yemekle beraber birkaç bira içtik, uzaklarda yeşil beyaz ışıklarıyla bize göz kırpan balıkçı teknelerini izledik.

fi-secret-beach-sunset14_mini
Secret Beach’te günbatımı

Adadaki son günümüzde sağlam bir kahvaltı için en kuzey uçtaki Chalok Lam Beach’teki  The World’s End Cafe‘ye gittik. Cafeyi İngiliz bir kadın işletiyordu, burada çok fazla böyle iş kurup yerleşmiş yabancılar var.

Kahvaltıdan sonra ilk durağımız yine kuzeydeki Mae Haad oldu, zaten bu müthiş plajda günün büyük kısmını geçirdik. Bungalovların arasından girdiğimiz plajda dümdüz çarşaf gibi uzanan denizi görünce heyecanla suya koştuk. Bir de baktık sahilde rengarenk bir sürü balık var. Hemen gidip birer şnorkel kiraladık, uzun uzun yüzdük.

gb-mae-haad-ko-ma1_mini
Mae Haad
gb-mae-haad-ko-ma7_mini
Mae Haad
gb-mae-haad-ko-ma4_mini
Mae Haad’da denizin içinden yürüyebilirsiniz

Mae Haad’da denizden yürüyerek küçük bir adacığa geçiliyor, plajın bu kısmı adeta tropik bir yerde değil de Akdeniz’deymişsiniz gibi hissettiriyor. Sıcaktan bunalınca adacığa yürüyüp bir çalılığın altındaki gölge kısımda biraz dinlendik. Yanımızda önceki gece reggae bardan yolluk olarak aldığımız bazı şeyler vardı, onları tükettik 🙂 Sonra o kafayla “asıl şimdi balıklara bakmak ne güzel olur” diye birbirimizi gaza getirip tekrar suya daldık. Gerçekten hayatımın en keyifli zamanlarından biriydi ama denizden çıktığımızda dehşet içinde önümüzün bembeyaz, sırtımızın ise kıpkırmızı olduğunu fark ettik!

gb-mae-haad-ko-ma10_mini
Mae Haad
gb-mae-haad-ko-ma2_mini
Mae Haad
gb-mae-haad-ko-ma14_mini
Mae Haad

Serinlemek için sahilde içtiğimiz meyve suları da fayda etmeyince biraz gölgeye kaçmaya karar verdik ve ormanın içindeki Than Sadet şelalesine doğru yola koyulduk. Jungle’ın içinde ziplining gibi çeşitli aktiviteler yapılan yerler var, insanlar burada doğa yürüyüşü de yapıyor. Çok güzel manzaralı yerler var, orman da harika ama şelale pek şelaleye benzemiyor. Çok küçük ve etrafından borular falan geçiyor. Özellikle görmeye değmez.

gc-koh-phangan1_mini
Adanın iç kısmı tamamen jungle

 

ff-lizard11_mini
Hi there!
gd-than-sadet-waterfall1_mini
Than Sadet Waterfall

Biz şelalede oyalanırken güneşin yakıcılığı biraz azalmıştı, kendimizi yakındaki Thong Nai Pan Yai plajına attık. Plajın en sonundaki Longtail’de nefis bir yemek yedik.

ge-thong-nai-pan-longtail-restaurant2_mini
Som Tum – yeşil papaya salatası
ge-thong-nai-pan-longtail-restaurant4_mini
Rad Na Talay
ge-thong-nai-pan-longtail-restaurant1_mini
Green Curry & Som Tum

Güneş tamamen kaybolmadan herkesin çok övdüğü Bottle Beach’i de görelim dedik. Buraya çok zorlu, yokuşlu ve bozuk bir yoldan iniliyor, hatta bir süre sonra yol bitiyor toprağın üzerinde gidiyorsunuz. Yolda motosikletleriyle inmeye çalışıp geri dönen insanlar gördük. Yine de azimle sahile kadar indik, baktık gerçekten güzel bir yer.

gf-bottle-beach6_mini
Bottle Beach
gf-bottle-beach5_mini
Bottle Beach

Bu arada güneş neredeyse batacaktı, sahilde çok az vakit geçirebildik. Tamamen karanlık olmadan geri dönmeye karar verdik. Araba kiralarken bize ısrarla SUV tercih etmemizi söylemişlerdi ama Arda haklı olarak o kadar büyük bir arabayı kullanmakta zorlanırım diye tereddüt etmişti. Şimdi ise nasıl döneceğimizi bilmiyorduk. Tepeyi yaya tırmanan bir çocuk gördük, motorla gelmiş ama az yukarıda bırakmış. Onu da arabaya aldık ama 5 dakika gitmeden araba bir yokuşun başında kaldı. Biz çocukla indik, arabayı ittirdik. Arda zar zor arabayla yokuşları çıktı, biz çocukla yaya gittik. Çok gerilimli bir dönüş oldu.

gf-bottle-beach1_mini
Bottle Beach yolları taştan

Adanın her yanı bir başka güzel ama bir süre sonra bütün plajlar, bütün tapınaklar birbirine benziyor. Çok düz adam lafı oldu ama işin gerçeği bu. “Her yeri görmem lazım” diye saçmasapan bir risk aldık. Adada yapılacak en güzel şey: denizin güneşin keyfini çıkar, rahatla. Şehir ritminden çık. Bırak hayat biraz yavaş aksın.

Otele dönerken baktık ışıklı bir yer var. Panayır kurulmuş tamamen yerel halkın eğlencesi için, hiç turistik bir şey değil. Harika. Her şey çok ucuz. Çeşit çeşit yemek var, konser var, kenarda tombala oynayanlar var. Saf eğlence. Tam da yavaş akan hayata uygun bir son gece.

gg-koh-phangan-temple-fair16_mini

gg-koh-phangan-temple-fair14_mini
Jackfruit – her biri yumruğum kadar büyük bu parçalar tek bir meyvenin içinden çıkmış. Nefis bir tadı ve kokusu var.
gg-koh-phangan-temple-fair6_mini
Şişe geçirilmiş envai çeşit et Tayland’daki en popüler seyyar yemeklerden
gg-koh-phangan-temple-fair7_mini
Yeşil mangolar
gg-koh-phangan-temple-fair10_mini
Tombala oynuyorlar, çok tatlı

gg-koh-phangan-temple-fair15_mini

 

 

Yorum bırakın